Şehir Hariç Herşey Değişiyor

Depremin nerdeyse yok ettiği şehrimiz yenileniyor. Yanlış anlamayın yapı olarak daha değil yöneticiler anlamında yenileniyor. Depremin neden olduğu maddi ve manevi psikolojik yıkımın bir türlü toparlanamadığı Adıyaman da siyasi ve bürokratikmakamların değişimi gerçekten “YENİ” Adıyaman konusunda çözüm mü? Aslın da sorun ve çözümleri konusunda gördüğüm ve duyduğum kadarı ile çözüm maalesef ki değil. Mesela; Devletin Esnaf Kredi Kooperatifleri aracılığı ile şehrin lokomotifi görevini gören esnaflara sektör bazında (dalga geçer gibi mi diyeyim veya sadaka mi diyeyim bilemiyorum) sembolik kredi tutarları vermesi aslında Bakan Beyin ziyaretinde verdiği sözün ya iş olsun mahiyetinde verdiği ya da bizim siyasilerin bu sözü takip etmeyip umursamazlığını gösteriyor. Mesela; Seçim dönemin de fabrikalar kuracağız hatta yüz fabrika kuracağız vaatleri varken dün Müsiad basın buluşmasında iş adamlarının organize sanayi bölgesi isyanı, yer tahsisi sitemi aslında siyasi ve bürokrasinin bu şehrin geleceği ile ilgili umursamazlığını gösteriyor. Hatta rehabilitasyon hastanesi kurulumu için tüm plan, proje, bütçe hazırlanmasına rağmen yer tahsisi yapılamaması da aslın da bunun bir göstergesi. Mesela; herhangi bir kurum eleştirisi yapıldığı vakit, kurumların açıkladığı istatistiklere baktığımız da Adıyaman'ın nerdeyse hiç bir sorununun olmadığı, her şeyin normalleşmeye uygun olduğu, tüm kurumların vazifelerini fazlası ile yaptığı, vatandaşın her şeyi çok fazlası ile abarttığı görülüyor ama dönüp şehre ve vatandaşlara baktığımız vakit ne şehir var ne normalleşmiş bir tek vatandaş. Ve buna benzer çokça konular dile getirile bilir kurum, kurum tabi. Neyse, değişimden bahsediyorduk. Şimdi meclis temsilcileri değişti ama gördüğümüz kadarıyla çokta esprisi olmadı. Siyasi değişim Adıyaman nezdinde bir kazanım sağlamadı ki, bunu STK ve İş dünyasının sitemlerinden anlaya biliyoruz. Peki ya bürokrasi kanadında ki değişim şehir de bir aksiyona gerçekten neden olabilecek mi? Şimdiye kadar pek bir aksiyon alamamış olsak bile umarız ki bundan sonra ki süreçte, brifingler bittiğinde bir şeyler olur. Şunu da yazmadan geçemeyeceğim. Sırf yalakalık olsun diye şehrine ihanet edip her şey normalmiş gibi göstermeye çalışanlar, yalakalık olsun diye şehir normalleşti, vatandaş el ele, kol kola halaydaymış gibi yorum yapıp şehrin geleceği ile oynamasın. Plansız, programsız ilerleyen yıkımlar, enkaz kaldırmalar, önüne geçilemeyen hırsızlıklar, hala tamamlanamayan modern kamp alanları ve daha birçok sorun varken lütfen güzelleme yapmak için çirkinleşmeyin. Ne zaman Adam Oluruz Vitrinin arkasındaki enkazı bilene vitrinin güzelliğini anlatmaktan vazgeçtiğimiz zaman.