Mehmet Tırpan: Sorumluluk Makamında Olup da Halkın Acısını Anlamayan Bir Yönetici
Mehmet Tırpan: Sorumluluk Makamında Olup da Halkın Acısını Anlamayan Bir Yönetici
Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Tırpan, yaptığı "Ölenlere acımıyorum, kalanlara acıyorum" açıklamasıyla halkın vicdanını yaraladı. Binlerce insanın hayatını kaybettiği, yüz binlerce insanın felaketin izleriyle mücadele ettiği bir şehirde, böyle bir açıklama yapmak halkın acısını anlamamak, sorumluluğun gerektirdiği ciddiyeti taşımamak ve en önemlisi vicdani duyarlılıktan yoksun olmaktır.
Adıyaman Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Tırpan, yaptığı "Ölenlere acımıyorum, kalanlara acıyorum" açıklamasıyla halkın vicdanını yaraladı. Binlerce insanın hayatını kaybettiği, yüz binlerce insanın felaketin izleriyle mücadele ettiği bir şehirde, böyle bir açıklama yapmak halkın acısını anlamamak, sorumluluğun gerektirdiği ciddiyeti taşımamak ve en önemlisi vicdani duyarlılıktan yoksun olmaktır.
İnsanları Temsil Ediyorsun Ama Onların Acısını Hissediyor musun?
Belediye başkan yardımcılığı makamı, sadece bir yönetim pozisyonu değil, aynı zamanda bir sorumluluk makamıdır. Bu makamı işgal eden birinin en temel görevi, halkın yanında olmak, onların sorunlarına çözüm üretmek ve onlara umut aşılamaktır. Ancak Mehmet Tırpan’ın yaptığı bu açıklama, sorumluluğun ne anlama geldiğini anlamadığını göstermektedir.
Bir yönetici, halkın yaşadığı acıya duyarsız kaldığında, onun yönetim kabiliyeti de tartışmaya açılır. İnsanların sevdiklerini kaybettiği, ailelerini enkazdan elleriyle çıkardığı, cenazelerini defnedemediği bir ortamda, böyle bir açıklama yapmak, insanların hislerini anlamamak ve onları temsil edememek anlamına gelir.
Geçmişinle Övünmek Yetmez, Duruşun Önemlidir
Mehmet Tırpan’ın özgeçmişine bakıldığında, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 25 yıl çalıştığı, Yetimler Derneği’ni kurduğu ve sosyal hizmet eğitimi aldığı görülüyor. Ancak bu geçmişin hiçbir anlamı yoktur eğer kişi, halkın acısını hissedemiyor, empati yapamıyor ve bulunduğu makamın gerektirdiği sorumluluğu yerine getiremiyorsa.
Yetimler Derneği’ni kurmuşsun ama yetim kalan çocuklara karşı duyarsızsın.
Diyanet’te çalışmışsın ama hayatını kaybedenlere saygı duymuyorsun.
Sosyal hizmet okumuşsun ama topluma dair en temel empatiyi göstermiyorsun.
Eğer geçmişinle övünmek istiyorsan, o geçmişin gerektirdiği ahlaki ve insani duruşu sergilemelisin. Ama senin yaptığın, sadece bir özgeçmişin içinde kaybolup, halkın gerçek sorunlarından kopmak.
Depremzede Anneler ve Babalar Bu Sözünü Duysa, Sana Ne Söylerdi?
Senin "Ölenlere acımıyorum" sözünü, depremde çocuğunu, eşini, annesini, babasını kaybetmiş insanlar duysa ne düşünürdü? Onlar, enkazın başında gözyaşlarıyla sevdiklerini beklerken, senin bu duyarsız açıklamanı nasıl karşılarlardı?
Bir belediye başkan yardımcısı, halkının acısını küçümsememeli, halkına umut vermeli ve onların yanında olmalıdır. Ama sen, halkın yaşadığı büyük travmanın tam ortasında, halkın duygularını inciten bir açıklamayla gündeme geldin.
Bu Halk Senin Gibi Yöneticileri Unutmaz!
Bir yöneticinin en büyük sermayesi, halkın güveni ve sevgisidir. Eğer halk, bir yöneticinin kendisini anlamadığını, acılarını küçümsediğini düşünürse, o yöneticinin temsil ettiği makam, halk nezdinde hiçbir anlam taşımaz.
Bu sözlerin, halkın hafızasından silinmeyecek. Çünkü halk, acılarına duyarsız kalanları unutmaz. Çünkü halk, kendisine tepeden bakan yöneticileri affetmez. Ve zamanı geldiğinde, halkın vicdanı, seni de, seni bu makama getirenleri de hak ettiğiniz şekilde değerlendirecektir.
Mehmet Tırpan, halkın gözünde bu açıklamayla sadece bir yönetici olarak değil, insan olarak da büyük bir yara almıştır. Eğer bu sözlerinin arkasında duruyorsan, o koltuğun ağırlığını taşımadığını kabul etmelisin. Eğer bir hata yaptığını düşünüyorsan, halktan ve özellikle de hayatını kaybedenlerin ailelerinden içten bir özür dilemelisin.
Çünkü halk, vicdanı olmayan yöneticileri de, halkın acısına sırt çevirenleri de unutmaz!
Adıyaman HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.