Ali Şeyh Özdemir’in görevden alınmasının gerekçeleri, ne kamu yararına ne de hukuka uygun görünmektedir. Daha önce mahkeme, Özdemir’in haksız yere görevden alındığını tespit etmiş ve onu görevine iade etmişti. Ancak aynı senaryonun tekrar yaşanması, sistemin hukuku değil, kişisel çıkarları ve hesaplaşmaları öncelediğini düşündürüyor.

Bu durum, yalnızca bir bireye yapılan haksızlık değil; aynı zamanda hukukun hiçe sayıldığı, kişisel kinlerin kamu hizmetine alet edildiği bir tabloyu gözler önüne seriyor. Eğitimde liyakat, başarı ve adaletin korunması gerektiği yerde, kişisel hesaplarla hareket edilmesi, toplum vicdanını yaralıyor.

Ali Şeyh Özdemir’in Gölbaşı Milli Eğitim Müdürlüğü görevinden tekrar aynı yöntemlerle alınması, yalnızca hukuki değil, toplumsal bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Hukukun üstünlüğüne olan güveni yeniden tesis etmek için bu haksızlığa bir an önce son verilmesi gerekiyor. Eğitim camiası ve kamuoyu, bu süreci yakından takip ediyor ve adaletin tecelli etmesini bekliyor.

Kısacası, yapılan bu atamanın hangi hukuki zemine dayandırıldığı sorgulanırken, Özdemir’in tekrar mahkemeye başvurması ve haklılığını bir kez daha ispat etmesi kaçınılmaz görünüyor. Ancak şu açık: Adalet er ya da geç yerini bulacaktır.